Detaylı Bilgi

İnşa Dergisi
Yıl:
2023 (Aralık) / Sayı: 1
Kemal Gurulkan
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı
kgurulkan@gmail.com
ORCID: 0000–0002–5639–696X
Sayfa: 115-123

Paylaş

Özet

Dünyanın en faal sismik bölgeleri arasında gösterilen İstanbul, Antik dönemlerden itibaren çeşitli türden salgın hastalıklara ve doğal afetlere tanıklık etmiştir. Veba ve kolera salgını, kuraklık ve kıtlık, çekirge istilası, yangın, fırtına, sel felaketi, tsunami, don vurma (boğazın donması), deprem vb. başlıklar altında değerlendirilebilecek bu afetlerle ilgili bilgileri bir taraftan başta kronikler/ vakâyinâmeler olmak üzere dinî, edebî, ilmî ve felsefî eserlerden edinmekteyiz. Öte yandan ise resmî kayıtlara –farklı dönemlere ait belgeler arasındaki nitelik ve nicelik farkını dikkate almak kaydıyla– müracaat etmemiz gerekmektedir. 

Bu araştırma notunun konusunu oluşturan belge, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nde muhafaza edilmekte (TS.MA.d, 9567) olup, İstanbul’da gerçekleşen bir depreme ilişkin iki yaprak hacmindeki hasar raporundan ibarettir. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nden intikal ettiği anlaşılan bu rapora tarih düşülmemesi farklı spekülasyonlara yol açmış ve söz konusu belge kimi araştırmacı tarafından 1648 tarihli İstanbul depremi ile ilişkilendirilmiştir.1 Bu kanaatin muhtemel gerekçelerinden ilki, belgede listelenen bütün binaların 1648 tarihinden önce inşa edilmiş olmasıdır. Diğeri ise 1766 depreminde ciddi hasar görmesine rağmen II. Mehmet Camii’ne listede yer verilmemesidir. Bununla birlikte Ambraseys ve Finkel söz konusu gerekçelerin haklılık payı bulunduğunu ancak birkaç nedenden ötürü hasar raporunun 1766 depremi sonrasında düzenlenmiş olabileceğini öne sürmektedir. Birincisi: Belgenin yazıldığı kağıtta bulunan tre luna (üç hilal) filigranının 1700 öncesinde kullanılmamasıdır. İkincisi: Belgede II. Mehmet Camii’nden söz edilmemesinin sebebi, hasar raporunun Bâbüssaâde Ağa’sının sorumluluğundaki yapıları içermesidir. II. Mehmet Camii hasar görmediği için değil, sadrazamın sorumluluğunda bulunduğu için bu raporda yer almamaktadır. 

Anahtar Kelimeler