2024 - 2025 İnşa Okumaları
2023 - 2024 İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
“Ortadoğu’nun Hikayesi: Tarih, Toplum ve Kültür”
Prof. Dr. Cengiz Tomar ile Ortadoğu’nun Hikâyesi: Tarih, Toplum ve Kültür Seminerleri
Merkezi İslâm Coğrafyası (Ortadoğu), tarih boyunca insanoğlunun ilk yerleşimlerin bulunduğu, Sanayi Devrimine (18-19. Yy.) kadar günümüzde hâlâ kullanmakta olduğumuz pek çok buluşun yapıldığı; Dünya tarihine yön veren pek çok medeniyetin kurulduğu, deyim yerindeyse, Eski Dünyanın (Asya, Avrupa ve Afrika) merkezidir. Nil Vadisi (Mısır), Bereketli Hilal (Suriye, Lübnan ve Filistin) ile Mezopotamya (Irak) pek çok medeniyete, buluşa ve devlete ev sahipliği yapmıştır.
Günümüzde Musevîlik, Hristiyanlık ve İslam gibi Dünya nüfusunun üçte ikisinin mensubu bulunduğu İbrahimî dinlerin kökenlerinin bulunduğu bir bölgedir. 20. Yy. başlarında Ortadoğu’nun son barış paktını (Pax Ottomana) kuran Osmanlı Devleti’nin yıkılışının ardından, günümüze kadar aradığı, huzuru bir türlü bulamamıştır. Daha çok İsrail’in Filistin’i işgali, terörizm, kanlı iç savaşlar ve darbelerle anılan bu bölge aslında kültürü, sanatı ve mutfağıyla Dünyaya çok önemli katkılar sunmuştur. Toplamda 4 ay sürecek bu seminerlerde bölgenin tarihi ve kültürünün yanı sıra, toplumsal ve dini-mezhebi yapısı, edebiyatı, müziği ve sanatı incelenecektir.
1.Ay ( Ekim): Ortadoğu’nun Oluşumu ve Kökenler
2.Ay (Kasım): İslam Ortadoğu’su, Dinler ve Mezhepler
3.Ay (Aralık): Toplum ve Kültür
4.Ay (Ocak): Edebiyat, Müzik ve Sinema
Not: Ayda bir olacak şekilde düzenlediğimiz Güz dönemi eğitimlerimizde devam zorunluluğu bulunmaktadır.
Başlık metninizi buraya ekleyin
2024 - 2025 İnşa Okumaları
2023 - 2024 İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
Mantıku’t Tayr Okumaları
Doç. Dr. Ahmet Murat Özel ile Mantıku’t-Tayr Okumaları
Feridüddin-i Attar’ın, Mantıku’t-Tayr adlı eseri, bir grup kuşun destansı yolculuğunu anlatır. Kuşlar, eksile eksile, çırpına çırpına Simurg’a ulaşmak için uçarlar. Bu büyük yolculukta, sadece vadiler ve dağlar aşılmaz, bir yandan da iç dünyadaki vadiler ve dağlar kat edilir. Yolculuğun hem dışta, hem de içte gerçekleştiği bu serüven, ortaya dış ile iç, madde ile anlam arasında ilmekler atan benzersiz bir okuma deneyimi çıkartır. Attar, okurunu hem büyük bir şair olarak masalsı bir maceraya sürükler, hem de büyük bir sufi olarak nefsle mücadelenin engebeli yollarını gösterir. Maceranın finali sürprizlidir ama bu sürpriz, İslam düşünce geleneklerinin varlık telakkilerine aşina olanların kavrayabileceği bir derinlik vadeder.
Toplam 4 ay sürecek okuma programıyla, bu benzersiz mesnevinin katmanlarına nüfuz etmeye çalışacağız.
Not: Ayda bir olacak şekilde düzenlediğimiz Güz dönemi eğitimlerimizde devam zorunluluğu bulunmaktadır.
Başlık metninizi buraya ekleyin
2024 - 2025 İnşa Okumaları
2023 - 2024 İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
Kavramlar ve Anlamlar
Dr. Savaş Ş. Barkçin ile Kavramlar ve Anlamlar
Bugün toplumumuzda en yaygın görülen sorunlardan birisi kavram kargaşasıdır. Her kavram bir anlamın yuvası olduğu için bu giderek anlamların yaslandığı tevhid esasını da törpülemektedir. Kısacası, kendimizi bulmak, kendilik bilincimizi tekrar kazanmak; bize ulaşan değerleri ve birikimleri muhafaza etmek kadar, onların yaslandığı ilkelere yaslanarak bugünün ve geleceğin yorumlarını geliştirmektir.
Bu ders, kavramlar etrafında bir bilinç oluşturmayı amaçlamaktadır. Bunu sadece soyut açıklamalarla değil, hayattan o anlamları yansıtan somut örnekleri göstererek yapmaya gayret edeceğiz. Her derste kavramların ve anlamların mimariden edebiyata, dilden müziğe kadar hayata yansımalarını göstereceğiz. Bu şekilde öğrencilerin zihninde tevhidin sadece soyut bir konu değil hayatı şekillendiren bir temel olduğunu pekiştirmeye çalışacağız. Nazarı genişleterek nazariyata ulaşmalarına destek olacağız.
1.Ay ( Ekim): Kavram ve Anlam I
2.Ay (Kasım): Kavram ve Anlam II
3.Ay (Aralık): Kavramlar neden önemlidir?
4.Ay (Ocak): Kavramlar nasıl bozuldu?
Not: Ayda bir olacak şekilde düzenlediğimiz Güz dönemi eğitimlerimizde devam zorunluluğu bulunmaktadır.
Başlık metninizi buraya ekleyin
2024 - 2025 İnşa Okumaları
2023 - 2024 İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
“Buhara’dan Bosna’ya Türk İslam Medeniyetinin İzleri”
Prof. Dr. Tufan Gündüz’le tarihin peşinde bir yolculuğa çıkıyoruz. Zaman o kadar hızlı geçiyor ki bazen tarihe tanıklığımız bile uçup gidiyor elimizden. Oysa şimdi etrafımızdaki olayları anlamaya daha çok ihtiyacımız var. İbn-i Haldun, “geçmişler geleceğe suyun suya benzemesinden daha çok benzer” diyor. Bu benzeyiş bizi korkutmalı mı yoksa sevindirmeli mi? Bunu anlamak için tarihe bıkmadan, usanmadan bakmamız gerekiyor. Asya bozkırlarından Balkanlara, Alparslan’dan Sarı Saltuk’a, Bursa’dan İstanbul’a ve uzak ufuklardan Kızılelma’ya kadar tarih hikâyelerini anlatmaya devam ediyor. Şimdi tarihi daha dikkatle dinlemek zorundayız çünkü onun her zaman bize fısıldayacağı bir şeyler bulunuyor.
◊ Toplam 4 Ay sürecek derslerimizin konu başlıkları:
1.Ay ( Ekim)
Buhara’dan Bosna’ya Türk ve İslam Medeniyetinin İzleri
Buhara, Türklerin doğuda İslâmiyet ile tanıştığı bir bölge, Bosna ise Türklerin batıda İslamiyet’i taşıdığı en uzak saha. İkisinin arasında kurulan ve yüzyıllar boyu yaşatılan büyük kültür medeniyetin nitelikleri, evreleri, özellikleri ve bıraktığı miras üzerine tespitler, tartışmalar ve değerlendirmeler.
2.Ay (Kasım)
Türk Tarihinde Semboller, İşaretler ve Nitelemeler
Tarih bazen sembollerle, işaretlerle, izlerle dile gelir. Bazen bir ok, bazen bir kilim motifi, bazen de bir kelime her şeyi anlatmaya yeterlidir. Mezar taşındaki bir kılıç çizimi, kaya üzerindeki bir geyik veya at resmi ya da bir paranın üzerindeki küçük bir dua bir şey anlatır. Sadece bunlar değil tabii ki. Bir ferman üzerindeki “Sözümüz” ya da bir dilekçe üzerindeki “Devletlü” ifadesi aslında bir kültürü yansıtır. Bunları bilmek tarihe yapılan atıfları anlamayı kolaylaştırır.
3.Ay (Aralık)
Tarihi Tartışmak: “Acaba ne kadar doğru?”
Tarihi bir olgu ya da olayı incelerken “Acaba ne kadar doğru?” sorusu daima anlamlıdır. Çünkü bu sorunun cevabı aynı zamanda tarih kurgusunun da esasını oluşturur. Doğruyu bulmak için metot ve araştırma usullerini bilmek, en azından buna sadık kalmak tarihi olaylar üzerinde tartışmayı da güzelleştirir. Olay veya olgu anlatımında, içerik bilgisi ve tartışma esaslarını bilmek tarihi anlamayı daha da kolaylaştırır. Tarihi tartışmak her zaman ilginçtir ama metot bilmeden tartışmak tehlikelidir de.
4. Ay (Ocak)
Edebiyat ve Tarih ya da Tarihin Edebiyatı
Bir dönemi edebiyat üzerinden anlamak. Şiir, hikâye, roman ve tiyatro üzerinden Osmanlıların son dönemine bakmak. Namık Kemal, Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Yahya Kemal ve Mehmet Akif ne anlatmaya çalışıyordu. Çöküş dönemini nasıl anladılar, nasıl anlatmaya çalıştılar. Son dönem Türk edebiyatına tarihçi gözüyle bakmak.
Not: Ayda bir olacak şekilde düzenlediğimiz Güz dönemi eğitimlerimizde devam zorunluluğu bulunmaktadır.
2024 - 2025 İnşa Okumaları
2023 - 2024 İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
“Ortadoğu’nun Hikayesi: Tarih, Toplum ve Kültür”
Prof. Dr. Cengiz Tomar ile Ortadoğu’nun Hikâyesi: Tarih, Toplum ve Kültür Seminerleri
Merkezi İslâm Coğrafyası (Ortadoğu), tarih boyunca insanoğlunun ilk yerleşimlerin bulunduğu, Sanayi Devrimine (18-19. Yy.) kadar günümüzde hâlâ kullanmakta olduğumuz pek çok buluşun yapıldığı; Dünya tarihine yön veren pek çok medeniyetin kurulduğu, deyim yerindeyse, Eski Dünyanın (Asya, Avrupa ve Afrika) merkezidir. Nil Vadisi (Mısır), Bereketli Hilal (Suriye, Lübnan ve Filistin) ile Mezopotamya (Irak) pek çok medeniyete, buluşa ve devlete ev sahipliği yapmıştır.
Günümüzde Musevîlik, Hristiyanlık ve İslam gibi Dünya nüfusunun üçte ikisinin mensubu bulunduğu İbrahimî dinlerin kökenlerinin bulunduğu bir bölgedir. 20. Yy. başlarında Ortadoğu’nun son barış paktını (Pax Ottomana) kuran Osmanlı Devleti’nin yıkılışının ardından, günümüze kadar aradığı, huzuru bir türlü bulamamıştır. Daha çok İsrail’in Filistin’i işgali, terörizm, kanlı iç savaşlar ve darbelerle anılan bu bölge aslında kültürü, sanatı ve mutfağıyla Dünyaya çok önemli katkılar sunmuştur. Toplamda 4 ay sürecek bu seminerlerde bölgenin tarihi ve kültürünün yanı sıra, toplumsal ve dini-mezhebi yapısı, edebiyatı, müziği ve sanatı incelenecektir.
1.Ay ( Ekim): Ortadoğu’nun Oluşumu ve Kökenler
2.Ay (Kasım): İslam Ortadoğu’su, Dinler ve Mezhepler
3.Ay (Aralık): Toplum ve Kültür
4. Ay (Ocak): Edebiyat, Müzik ve Sinema
Not: Ayda bir olacak şekilde düzenlediğimiz Güz dönemi eğitimlerimizde devam zorunluluğu bulunmaktadır.
Başlık metninizi buraya ekleyin
2024 - 2025 İnşa Okumaları
2023 - 2024 İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
“Mantıku’t Tayr Okumaları”
Doç. Dr. Ahmet Murat Özel ile Mantıku’t-Tayr Okumaları
Feridüddin-i Attar’ın, Mantıku’t-Tayr adlı eseri, bir grup kuşun destansı yolculuğunu anlatır. Kuşlar, eksile eksile, çırpına çırpına Simurg’a ulaşmak için uçarlar. Bu büyük yolculukta, sadece vadiler ve dağlar aşılmaz, bir yandan da iç dünyadaki vadiler ve dağlar kat edilir. Yolculuğun hem dışta, hem de içte gerçekleştiği bu serüven, ortaya dış ile iç, madde ile anlam arasında ilmekler atan benzersiz bir okuma deneyimi çıkartır. Attar, okurunu hem büyük bir şair olarak masalsı bir maceraya sürükler, hem de büyük bir sufi olarak nefsle mücadelenin engebeli yollarını gösterir. Maceranın finali sürprizlidir ama bu sürpriz, İslam düşünce geleneklerinin varlık telakkilerine aşina olanların kavrayabileceği bir derinlik vadeder.
Toplam 4 ay sürecek okuma programıyla, bu benzersiz mesnevinin katmanlarına nüfuz etmeye çalışacağız.
Not: Ayda bir olacak şekilde düzenlediğimiz Güz dönemi eğitimlerimizde devam zorunluluğu bulunmaktadır.
Başlık metninizi buraya ekleyin
İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
Şehir ve Estetik Bağlamda Kültürel Hafızayı Okumak
Şehir insanın ihtiyaçlarını karşılayan işlevsel bir varlıktır. Bu ihtiyaçlar bilim, sanat, felsefe, hikmet olarak tezahür ederek sembolik anlam katmanları örer. Şehrin siluetinden okunan mimari biçimlenmenin ardında izlenen bu entelektüel işlevsellik aynı zamanda ait olunan medeniyet ailesinin dışa vurumudur. Estetik, duyu ve duygunun bilimidir. Yetkinliği güzelliktir. İnsanın doğruyu hissetmesinin yollarını soruşturur. Şehri ve estetiği terkip eden şehir estetiği ise zamanın ve mekânın ruhunu dışa vuran ve bu bütünselliğin çok boyutlu okunmasını öneren görme sanatı olarak tanımlanabilir. Şehrin estetik kavranışı, bilmeyi zevk etmeye dönüştürerek bakmak ile görmek arasındaki açıklıkta döşenen yolda menzil almaktır.
Bu atölye çalışması şehri estetik bir nesne olarak kavramayı ve incelemeyi önermekte, kadim İstanbul’u ve kimliğini Sultanbeyli mekânı özelinde araştırmaya konu etmektedir.
Toplam 8 ay sürecek olan atölyemizin ana teması “Mekân, Kültür, Hafıza, Estetik Kavramlarının Bileşkesinde Şehri Düşünmek” olarak belirlenmiştir. “Yerin ruhu” ve “Şehir Kimliği” kavramlarının Sultanbeyli mekânsal tecrübesinden yararlanılarak çözümlenmesini içermektedir.
Program
• Giriş dersi
Mekân, Kültür, Hafıza, Estetik Kavramlarının Bileşkesinde Şehri Düşünmek
• Şehir Estetiği ve alt kavramsal bileşenleri üzerine kavramsal soruşturma ve teorik yaklaşımların çözümlenmesi
• Yerin Ruhu ve Şehir Kimliği ve kavramları üzerine birlikte düşünmek
• Bilimsel metin okuma önerisi eşliğinde birlikte tartışmalar
Kazanımlar
Katılımcı;
• Şehir estetiği alanında kavramsal ve teorik bilgi birikimi kazanır.
• Kavramlarla düşünme ve tartışma becerisini geliştirir.
• Kök değerleri ile bağ kurar.
• Estetik haz ve duyarlılık kazanır.
• Medeniyet tasavvurunu idrak eder.
• Kültür bilincini geliştirir.
• Entelektüel birikimini ve görgüsünü arttırır.
* Atölyemiz 8 ay boyunca devam edecektir.
İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
Hikmet Arayışı Dersleri
“Hikmet Arayışı Dersleri” başlığı altında Hz. Mevlânâ ve Yûnus Emre okumaları yapılacaktır.
Prof. Dr. Mehmet Çelik tarafından verilecek bu derslerde düşünce semamızın iki büyük yıldızı; Mevlâna Ve Yûnus Emre’nin yazdıklarından hareketle onların hikmet anlayışları, İslam irfanına olan katkıları ve günümüz insanına verdikleri mesajın tespiti amaçlanmaktadır. Bu iki büyük şahsiyetin eserlerinin şerh ve analizi şeklinde olacak olan bu derslerde, kimi zaman şiir dinletileri ve müzik faslı da yapılması düşünülmektedir.
* Atölyemiz 8 ay boyunca devam edecektir.
İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
Dini Düşüncenin Çağdaş Sorunları
Bu seminer dizisinde dini düşüncenin çağdaş dönemde karşı karşıya kaldığı sorunlara yer verilecek ve söz konusu sorunlara verilen çağdaş cevapların öne çıkanları sunulacaktır. Modern dönemde bilim, felsefe ve siyasette ortaya çıkan hızlı dönüşüm, evreni tasavvur edişimizde ve hayat tarzlarımızda birtakım yenilikler ortaya çıkarır. Başta fizik olmak üzere bilimlerin “doğru/geçerli” bilginin kaynağı olarak öne çıktığı bu çerçevede din, daha önce iç içe olduğu felsefe ve bilimle gün geçtikçe mesafelenir. Öyle ki dinin ve dini düşüncenin değersiz hatta kimi zaman gereksiz olduğu söylemi yaygınlaşmaya başlar. Doğrusu belirli bir anlayış üzerine kurulu olan dini düşüncenin söz konusu hızlı dönüşümü yakalaması ve eleştirilere yanıt vermesi zaman alır. Ancak bugün hem felsefe ve bilimin kendi sorun ve sınırlılıklarına ilişkin çalışmalar hem de söz konusu dönüşümü yakından tanıyarak dini ve dini düşünceyi konu edinen çağdaş düşünürlerin sayısı artmıştır.
Biz de bu seminerlerde sözü edilen bağlamda dinin mahiyeti, dinin kaynağı, akıl-vahiy ilişkisi, Tanrı inancının kaynak ve delilleri, ateizm, panteizm, deizm gibi farklı inanç türleri ve kötülük problemi gibi konular üzerine eğileceğiz. Bahsi geçen konulara verilen çağdaş yanıtların neler olduğunu, bu yanıtların güç ve sınırlılıklarını birlikte tartışacağız. Seminerlerin sonunda katılımcılar öncelikle dini düşüncenin çağdaş sorunlarla nasıl ilişkilendiğini, bu sorunlara ilişkin hangi türde cevapların verildiğini ve dahası verilen cevapların bizim için hangi sonuçlarının olduğunu tahlil edebilme, ayrıca popüler söylemin ötesine geçerek dini düşüncenin sunduğu cevapların önemini değerlendirebilme becerisi kazanacaktır.
* Atölyemiz 8 ay boyunca devam edecektir.
İnşa Okumaları
EĞİTİMLER
İslam Düşünce Geleneği Atölyesi
İslam düşünce tarihi, varlık hakkında külli araştırma yapma iddiasında olan üç büyük geleneğe ev sahipliği yapar: Kelam, felsefe ve tasavvuf. Kuşkusuz bunların da kendi içinde bir çırpıda sayılması mümkün olmayan çeşitliliği vardır. İslam düşünce tarihi çalışmalarının henüz genel bir anlatısını sunmaya dahi muktedir olamadığı bölgeler ve dönemler bulunmaktadır. Bununla birlikte son yüzyılda yapılan düşünce tarihi çalışmaları, hem ana ekollere hem de bunların ortak ve farklı yanlarına dair kuşatıcı bir anlatıya ulaşmış sayılabilir. Bu atölye, kendi içinde oldukça ayrıntılı olan bu anlatıyı, genel okura ulaştırmayı, uzman seviyesindeki bilgi birikimini ortak bir kültüre dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bu sebeple atölye kapsamında kelam, felsefe ve tasavvuftan her birinin varlık, bilgi, insan, Tanrı ve Tanrı-âlem ilişkisi hakkındaki görüşlerinin özlü bir anlatısı sunularak bu geleneklerin gücü ve sınırlarına ilişkin bir değerlendirme yapılacaktır.
* Atölyemiz 8 ay boyunca devam edecektir.